İnsanlığın en büyük baş belası cahil insanlardan ziyade koltuk sevdalısı cahil, kendinden başkasını düşünmeyen, kendinden başkasına huzur ve güven içerisinde insanca yaşama hakkı tanımayan bencil idarecilerdir. Bunu sen ben ölümlü fani olan insanlar demiyor, herkesi hepimizi ve alemi yaratan yüce Allah” akıl verip yarattığı dili,dini,ırkı ve rengi ne oluşa olsun tüm insanlara insanlığın en büyük baş belası cahil insanlardan  ziyade cahil idarecilerdir bu yüzden okuyun ey kulum okuyun cahillikten kurtulun ve topyekûn insanlar olarak rahat edin buyuruyor.

Yazar Murat Demirocak kardeşimiz herkesin hepimizin bildiği ama halen daha inanmakta güçlük çektiği bir olayı ve konuyu bakın nasıl herkesin tabii yüce Allah’ın “OKU” ey kulum “OKU” insanlığın en büyük baş belası cahil insanladır, cahillikten kurtulup huzur ve güven içerisinde hayat sürmek ve birlikte fani dünyayı paylaştığın tüm insanlara da kendin gibi huzur ve güven içerisinde insanca hayat sürdürmek için okumuş öğrenmiş, ilim bilim sanat tahsil ederek önce kendini değiştirmiş, dolayısıyla en önemli sermayesi olan aklını geliştirmiş insanların anlayacağı dilden makale kaleme almış.

Buyurun okuyun aklınız mantığınız makalede anlatılmak isteneni kabul ediyorsa, daha çok insana okutun ki ülkede ve dünyada okumamış öğrenmemiş cahil insan kalmasın ve tüm insanlar rahat bir nefes alarak fani, dünya yaşamaya değermiş diyerek huzur ve güven içerisinde hep beraber omuz omuza gül gibi yaşayıp Allah’ın verdiği ömrünü huzur ve güven içerisinde tamamlayıp ebediyete huzur içerisinde ben ölürsem ailem, evlatlarım nasıl yaşar, nasıl geçinir diye göz geride kalmadan göç eylesin.

 Alman mühendis şaşırdı kaldı.! Bir Alman mühendis, Türkiye'de yol yapımında çalışırken ustabaşı gelir:

“Dozerin paleti kırıldı efendim” der. Mühendis:

“Kepçeyi kullanın öyleyse” diye talimat verir.

Bir süre sonra ustabaşı yeniden gelir:

“Kepçenin de dişleri kırıldı efendim, kayayı geçemiyoruz!” der.

Alman mühendis şaşırarak “Vay canına, ne kayaymış bu arkadaş! Bu kadar sert kaya olur mu?” diye söylenir. Ustabaşı:

“Kayadan değil efendim, orada bir yatır var da ondan… “ der. Alman mühendis sorar:

“Ne yapalım öyleyse?”

Ustabaşı “Evliyaya bir koç kurban edelim, o zaman her şey yoluna girer, işimize devam ederiz.” der.

Koç kesilir, bir kısmı yenir, bir kısmı da sağa sola dağıtılır.

Ertesi gün dozer bir hamlede kayayı söker atar. Ustabaşı:

“Gördünüz mü efendim?” deyince, Alman mühendis:

“Vay canına lan” der “Sizin ölünüz bile böyle rüşvetçiyse, dirinizden Allah korusun!”