Kanser tedavisinde önemli bir adım, her kanser vakasının benzersizliğini göz önünde bulundurarak kişiselleştirilmiş çözümler sunmaktır. Bu yönde umut verici bir gelişme ise, bilim insanlarının geliştirdiği yeni yapay zekâ algoritmalarıyla gerçekleşiyor.

Son araştırmalar, POLYGON adı verilen bir yapay zekâ algoritmasının kanser ilaçlarının geliştirilmesinde çığır açıcı bir rol üstlendiğini ortaya koyuyor. Bu algoritma, karmaşık kimyasal modelleri başarıyla oluşturarak ilaç geliştirme sürecini hızlandırıyor.

Araştırmanın lideri Trey Ideker, yaptığı açıklamada, "Yeni bir ilaç bulmak ve geliştirmek yıllar ve milyonlarca dolar gerektirebilir, özellikle birden fazla hedefi olan bir ilaçtan söz ediyorsak. Şu ana kadar elimizdeki nadir çok hedefli ilaçlar büyük ölçüde tesadüfi keşiflerdi, ancak bu yeni teknoloji, tesadüfleri devre dışı bırakabilir ve yeni nesil hassas tıp uygulamalarına kapı açabilir." şeklinde konuşuyor.

POLYGON algoritması, birden fazla hedefe sahip molekülleri tanıyabilme özelliğiyle dikkat çekiyor. Bu da ilaçların farklı yerlerde oluşmuş veya metastaz yapmış kanserli yapıları aynı anda yok edebilme potansiyeline sahip olduğu anlamına geliyor.

Yapay zekâ tarafından üretilen ilaçlar, hücresel sinyal proteinleri MEK1 ve mTOR'u hedef alarak kanser hücrelerinin ölümüne neden oluyorlar. Bu, kanser tedavisinde yeni bir umut ışığı olarak kabul ediliyor.

Milyarlarca biyoaktif molekülün kimyasal özellikleri ve hedef proteinlerle etkileşimleriyle eğitilen yapay zekâ, bu sayede orijinal kimyasal formüller üretebiliyor. Bu çalışmanın sonucunda, POLYGON adlı algoritma, MEK1 ve mTOR hücresel sinyal proteinleriyle mükemmel etkileşim gösteren 32 kanser ilacı geliştirmeyi başardı.

Yapay zekânın kanser tedavisindeki rolü giderek artıyor ve gelecekte daha fazla umut vadeden gelişmelere yol açması bekleniyor. Bu yeni teknoloji, kanserle mücadelede daha etkili ve kişiselleştirilmiş tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine olanak tanıyabilir.

Haber Merkezi