Bu semptomlar arasında yorgunluk, nefes darlığı, eklem ağrıları, baş ağrısı, konsantrasyon eksikliği ve koku/tat kaybı gibi belirtiler bulunabilir.

Solunum Sistemi Sorunları: Özellikle ağır COVID-19 vakalarında, akciğer hasarı ve fibrozis gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Bu durum solunum fonksiyonlarını uzun vadeli olarak etkileyebilir.

Kardiyovasküler Etkiler: COVID-19, kalp kasında iltihaplanma ve damar sistemine zarar verebilir. Bu durum kalp yetmezliği, kalp ritim bozuklukları ve damar tıkanıklığı gibi sorunlara yol açabilir.

Beyin ve Sinir Sistemi Etkileri: Bazı hastalarda COVID-19, beyin iltihaplanması, nörolojik sorunlar, migren, unutkanlık ve odaklanma güçlükleri gibi belirtilere neden olabilir.

Bağışıklık Sistemi Sorunları: COVID-19, bağışıklık sistemi üzerinde çeşitli etkiler yapabilir. Bu, otoimmün hastalıkların gelişme riskini artırabilir. Mental Sağlık Sorunları: Pandemi süreci, birçok kişide stres, kaygı ve depresyon gibi mental sağlık sorunlarına neden olmuştur. Bu durum, pandemi sonrasında da devam edebilir. Pandeminin vücudumuza bıraktığı bu kalıntılar hakkında açıklamada bulunan Ordu Tabip Odası Başkanı ve aynı zamanda Uzman Dr. Ali Coşkun; “Pandeminin mirası damar tıkanıklıklarını kalp damarlarına ve beyin’e pıhtı atmasını, su içerek önlemeye çalışın dedi. Su içmenin basit bir eylem gibi görünse de aslında sağlığımız açısından önemli rol oynadığının altını çizen Coşkun;”Tüm dünya, daha ziyade yaşlıları aramızdan alan; geride kalan nesile de belki de ömür boyu taşıyacağı rahatsızlıklar, sekeller, kalıntılar bırakan Pandeminin izlerini taşımaktayız.

Covid-19 virüsü aslında tüm vücutta en çok damarları etkiledi. Damarları tıkamak için çaba sarf etti, salgılar üretti.

Pandeminin üzerinden 2 yıla yakın bir süre geçti, etrafımızda özellikle kalp krizlerini, beyine pıhtı arması gibi olayları çok görüyoruz. Kalp krizleri damar tıkanıklığı sonucu, kalbi besleyen damarlarda akışkanlığın azalması ve pıhtı meydana gelmesi ile, o damarın tıkanması sonucu meydana gelir ve bu genellikle sabaha karşı saat 03.00 ile 06.00 arasında sık görülür.

Kalp krizleri; sabah saatlerinde görülürse ölüm de yüksek olmaktadır. Buna en çok etki yapabilecek olan uyku saatlerimizde susuz kalıp, ağızdan nefes alıp verme sonucu ve uykuda terleme sonucu,  su kaybımızın artması ile damar içinde kuruluk, akışkanlığın kaybolması ve pıhtı atabilir damar içi zemininin oluşması ile kalp krizleri ortaya çıkabilir.

(ÖZEL HABER : SELDANUR KILIÇ )