- 17:04 YILMAZ GÜVEN TAZELEDİ
- 12:00 FATSA’DA TARİHİ TEMİZLİK SEFERBERLİĞİ
- 10:44 “Durugöl’deki eski çöp alanı beton değil, yeşil alan olmalı!”
- 17:03 Kıranlı: “Teknikerlik bir madalyadır, gururla taşıyacağız”
- 14:40 EMNİYET MÜDÜRÜ ACAR, GAZETECİLERİ KONUK ETTİ
- 14:18 Gece Yarısı Zammı Yolda
- 13:02 8. Olağan Genel Kurul 1 Kasım’da
- 11:10 EMEP, “Durugöl Mahallesi'ndeki eski çöp alanı yeşil alan olmalı!”
- 12:52 102. Yıl Cumhuriyet Yürüyüşü Yapıldı
- 12:46 “Cumhuriyetimizi Türkiye Yüzyılı vizyonuyla taçlandıracağız”
- 12:42 “Cumhuriyetimizin Kazanımları”
- 12:37 102. yıl coşkusu
- 12:51 Rektör Prof. Dr. Orhan Baş’ın Cumhuriyet Bayramı Kutlama Mesajı
- 12:47 Vali Muammer EROL’un 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Mesajı
- 12:17 Çağdaş Demokratlar Platformu Güven Tazeledi
Fındık Fiyatı
YETİŞKİNLERDE DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU GÖRÜLÜR MÜ?
Halk arasında Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) çocuklara özgü sanılabilir. Bazı yetişkinler de dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu yaşar. Küçük yaş gruplarını öne çıkaran şey, belirtileri saklayamamalarıdır. Doğal davranan küçük çocukların şahsi eğilimleri kolay saptanır.
Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Cemil Çelik, yetişkinlerde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu konusuna ilişkin açıklamasında: “Ahlak kuralları ve toplum normlarını benimsemek zorunda kalmış büyük bireyler; DEHB semptomlarını başarıyla gizleyebilir.” İfadelerine yer vererek Yetişkinlerde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu belirtilerine değindi.
*Uzun süreli faaliyetlerden zevk almamak.
*Kavgacılık.
*Keyfe yoğun düşkünlük.
*Heyecan halinde ses tonunu ayarlayamamak.
*Devamlı bir şeyle uğraşmayı istemek.
*Keyif verici maddeler kullanmak.
*Yaşına uygun olmayan el şakalarını fazla yapmak.
*Faaliyetlerden çabuk sıkılmak.
*Eşyalarını sık kaybetmek.
*Gündelik işleri aksatmak
*İş hayatında ardışık hatalar yapmak.
*Disiplin kurallarına alışamamak.
*Asosyallik.
Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu Olan Bireylere Nasıl Davranmalı?
Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Cemil Çelik: “İlk olarak DEHB’nun nörolojik temelleri olduğu unutmamalıdır. Hasta bilinçli olarak bu davranışları sergilememektedir. DEHB görülen bireyler rahatsızlıktan kaynaklı dikkatsiz ve dürtüsel davranırlar. Bu durumda çevresindekiler tarafından eleştiri alabilir, hatta istenmeyebilir. Kişilerarası ilişkileri, akademik ve iş yaşamı olumsuz yönde etkilenir. Şaka amaçlı da olsa, özelliklerine dair eleştiri yapmamak faydalıdır. Hasta, kusurlu, eksik hisseden bireyler toplumdan uzaklaşır.
Hiperaktivite, yoğun hareketlilik demektir. Çevreyi rahatsız edebilecek tavırların yanlış olduğu anlatılmalıdır. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocuğa nasıl davranmalı diyenler, bunun nörobiyolojik bir hastalık olduğunu göz ardı etmemelidir. Çevre düzenlemesi gereklidir. Çocuklar için dikkat süresine uygun çalışma saatleri ayarlanmalıdır. Uyarılacağı zaman çocuk akranları ve diğer yetişkinlerle bir arada olmamalıdır. Kısa ve net sözcüklerle davranışındaki yanlış ifade edilmelidir.” açıklamasında bulundu.
Çelik aynı zamanda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun nasıl tedavi edileceğine de değinerek: “DEHB’de uyarıcı ilaçlar çok sık kullanılan medikal tedavi yöntemidir. Uyarıcı ilaç tedavisi genellik okula başladıktan sonra kullanılır. Okul öncesi hiperaktivite çok şiddetliyse düşük dozda antipsikotik ilaç kullanımı önerilmektedir. Metilfenidat en yaygın kullanılan uyarıcıdır. DEHB’nda yararlı olan diğer tedavi yöntemleri:
• Psikoeğitim ve anne-baba eğitimi
• Öğretmenlerin eğitimi
• Bilişsel davranışçı terapi
• Destek gruplarıdır” açıklamasını yaptı.
HABER: Kübra ÇAKIR

