Yasemin Şengör, Üniversitede "Muteber Burunsuz’un" atölyesinde 4 yıllık eğitim sürecini tamamladıktan sonra Ordu Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nden pedagojik formasyon eğitimi alırken bir yandan da Jazz Grafik Sanat’ta özel resim kursu veriyor. Ayrıca 2014'ten itibaren birçok projelerde yer almasının yanı sıra; 20 ulusal, 4 uluslararası (online) düzenlenen karma resim sergilerinde yer aldı. kişisel sergisi için de çalışmalarına ara vermeden devam ediyor.

Orta son sınıfta müzik öğretmeni Uğur Yaşar tarafından keşfedildiğini belirten Yasemin Şengör, o günden itibaren resim sanatının içinde olduğunu söyledi.

“Bir daha dünyaya gelecek olsam yine resim sanatıyla ilgilenirdim”

Bir daha dünyaya gelecek olsam yine resimle ilgilenmek, hayatımı sanatla iç içe yaşamak isterdim.” diyen Yasemin Şengör şu ifadelere yer verdi;

“Ben sadece resim yapıp insanlarla paylaşmıyorum. Eğitmenlik yaparak bilgimi de paylaşıyorum. Yetenek sınavına öğrenci hazırlarken yeni bir nesil için katkıda bulunmaya çalışıyorum. Yeteneği olup Güzel Sanatlar Lisesi okumak isteyen ve yetenek sınavlarına hazırlanan hobi resim öğrencileri yetiştiriyor, onların içlerindeki cevherleri ortaya çıkartmaya yardımcı oluyorum.”

“Dünyada konuşulan tek ortak dil sanattır.”

Dünyada konuşulan tek ortak dilin sanat olduğunu ifade eden Yasemin Şengör: “Her insanın kendini ifade ediş tarzı vardır.  Sanatçıların da öyle. Resim sanatının tarihine baktığımızda pek çok akım görüyoruz. Belli bir akımın içinde olduğumu düşünmüyorum nedeni birden fazla akımın sanat üslubunu içeren eserler ortaya çıkarıyorum. Mesela eserlerimin Barok Sanat anlayışının renklerine hakimdir Bunun nedeni; Caravaggio -Judith and Holofernes, Rembrandt- Gece Devriyesi, Diego Velazquez- Nedimeler adlı eserlerin hikayelerinden ve renklerin bu hikayeye hakim oluşundan çok etkilenmem. Bu nedendir ki barok'taki renklerin ve ışığın kullanışı beni hep etkilemiştir. 2022 üniversitenin son yılında "karga" ve "dinamizm" kavramlarını ele alarak "fırça" temalı çalışmalarım barok'un etkisiyle yapmış olduğum çalışmalardır. Duygu olarak Romantizm Bunun yanı sıra Realizm akımından etkilenir ve bu sanatların üslubu ile karma bir anlayış içerisinde eserlerimi ortaya çıkarıyorum. Sonu olmayan bir yolculuğun içerisindeyim.  Denemem gereken üretmem gereken birçok iş var” açıklamasında bulundu.

Ordu resim sanatı ile iç içe olmaya başladı

Ordu’nun resim sanatı ile iç içe olmaya başladığının altını çizen Şengör: “Bahsettiğim gibi 2014'ten itibaren ulusal birçok sergide yer aldım. Bu süreçte zamanla bizler kendimizi geliştirdikçe Ordu'da resim sanatı ile iç içe oldu. Artık hastanelerde (örnek: 2014 Özel Sevgi Hastanesi'nin çocuk Polikliniği’nin koridorlarında ve oyun alanlarında çizgi film karakterleri çizip boyamıştık), okulların iç dış cephelerinde, kafelerde (resmin yanı sıra rölyef ve farklı materyallerle yapılmış olan heykellere de yer veriliyor), yol taşlarında, binaların iç dış cephelerinde de yani anlayacağınız sokaklarda, binalarda artık farklı sanatçıların farklı üslupları ile yapılmış olan eserler kokuyor. Daha da gelişeceğiz sadece zamana ihtiyaç var” dedi.

ÖZEL HABER/KÜBRA ÇAKIR