Coşkun'un eserleri, zamanla, savaştan artakalan yıkımı ve insanlar üzerinde bıraktığı kötü etkileri anlatan mimari yapılara dönüştü.

"Biz güzeli arıyoruz ama gerçekte güzeli kaybediyoruz"

Eserleriyle duyarlılık oluşturmayı amaçlayan Coşkun, AA muhabirine, herkesin kendi alanında elinden geldiğince tepkisini göstermesi gerektiği söyledi.

Zulüm ve katliamın karşısında durmanın bir insanlık görevi olduğuna dikkati çeken Coşkun, şöyle konuştu:

"Dünyada ardı arkası kesilmeyen bir savaş var. Ben de bulunduğum alanda buna tepki göstermek istedim çünkü toplu katliamlar söz konusu. 'Biz de burada sessiz kalmamalıyız.' diye düşündüm. Kendi alanımda mimari kalıntıları, savaşta zarar görmüş güzellikleri ele aldım. Sonuçta biz güzeli arıyoruz ama gerçekte güzeli kaybediyoruz. Estetikle ilgilenmeye çalıştığımız zaman karşımıza güzelden çok vahşet, yıkım, soykırım, katliam çıkıyor."

İnsanların zamanla yaşananlara karşı duyarsızlaşmasını da engellemek istediğini, bu konuda 16 eseri olduğunu belirten Coşkun, gelecek nesiller ders çıkarır ümidiyle hatırlamak ve hatırlatmak için eserlerini yapmaya devam edeceğini dile getirdi.

Coşkun, istediği etkiyi, eserlerini inceleyen insanlarda oluşturduğunu zaman zaman gözlemlemenin motive edici olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"İş ortaya çıktıktan sonra, küçülüp o işlerin içinde geziyorsun. Samimi şekilde derdini anlatabilmen için onu yaşaman lazım. Yaptığın eser, ne zaman ki izleyiciye kavuştu, sen aradan çekileceksin, artık orada izleyici gezmeye başlayacak. Hedeflediğim dönüşler de alıyorum. Bu güzel bir şey. Hissettiklerimi insanların hissetmeleri, iyi hissettiriyor ve 'Doğru bir noktadan ilerliyorum.' diye düşündürüyor. Halihazırda şu anda çok büyük bir vahşet söz konusu. Artık haberlerde çok rahat çocukların katledildiğini, bir babanın, annenin feryadını net şekilde görebiliyoruz."

Eserlerini sosyal medya hesaplarından da paylaşan Coşkun, eseriyle ulusal ve uluslararası sergilere katıldığını, bazı eserlerinin ödül aldığını sözlerine ekledi.

AA