Doç. Dr. Ömer Özbulut, Psikiyatrist ve Psikoterapist, persistan depresif bozukluğun (eskiden distimik bozukluk olarak bilinir) uzun süreli bir ruh hali bozukluğu olduğunu açıkladı.

En az iki yıl süren düşük yoğunluklu depresif semptomların bu bozukluğu karakterize ettiğini vurguladı.

Genellikle hayatımızın arka planında çözülemeyen veya ertelenen sorunların yattığını belirten Özbulut, bu sorunların geride kalsa bile hayatı önemli ölçüde etkileyen ve çözüm gerektiren sorunlar olduğunu dile getirdi. Yanlış kararlar veya yaşanan zorlukların üstesinden gelinememesi sonucunda kronik depresyonun içine sürüklenebileceğimizi belirtti.

Kronik depresyonun sinsi seyirli olduğunu ve erken tespit edilmesinin zor olduğunu vurgulayan Özbulut, bu durumun kişinin potansiyelinin altında bir yaşam sürmesine neden olduğunu söyledi. Yüksek potansiyel ile düşük performans arasında bir uçurum oluştuğunu ve istenilen başarıya ulaşılamadığını ifade etti.

Sosyal hayata katılma zorluğu çeken ve daha basit bir hayat kurmaya çalışan bireylerin sürekli mutsuz olduklarını ve bu mutsuzluğun kaynağını bildiklerini ancak düşük performansla tatmin edici bir çözüm arayışına girdiklerini dile getiren Özbulut, bu durumun hem bireyin hem de çevresinin mutsuzluk dünyasını maskelemeye çalıştığını söyledi.

Zamanla aile ve çevre ilişkilerinin zayıflayabileceğini veya kopabileceğini belirten Özbulut, kişinin bu durumu kabul etmeyi bekleyebileceğini sözlerine ekledi.

Özbulut'a göre, kronik depresyonun çözümü mümkündür. Psikoterapiyle düşünce ve davranış kalıplarının değiştirildiğini ve hastanın günlük yaşamla başa çıkma becerilerinin geliştirildiğini belirtti. Bunun yanı sıra yaşam tarzı değişikliklerinin, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve iyi uyku alışkanlıklarının düzenlenmesinin önemli olduğunu vurguladı.

İlaç tedavisinin bazen gerekebileceğini ifade eden Özbulut, kronik depresyonun tedavisinin kişiye özgü olduğunu ve her hastanın ihtiyaçlarına göre uyarlanması gerektiğini söyledi.

Son olarak, kronik depresyonun yaşamın her yönünü etkileyen ciddi bir durum olduğunu belirten Özbulut, profesyonel tıbbi yardımın her zaman tavsiye edildiğini vurguladı.