Geçen hafta makale konusu yaptığım Gülyalı ilçemizle ilgili yazıma Gülyalı Belediye Başkanı Sayın Ulaş Tepe'den bilgilendirme geldi. 

Gördük ki genç başkanımız da Gülyalılar gibi Gülyalının eksiklerinden muzdarip ve şikayetçi. 

Birşey yapamamanın, çözüm üretememenin üzüntüsünü yaşıyor. 

Engel konulmasa Gülyalılarla birlikte Gülyalıyı "huzur kenti, mutluluk şehri" yapabilecek donanımda... 

Başkan Ulaş Tepe haklı ama, ne çare?

Güç, kuvvet haklıyı kendine göre düzenliyor.

       *

Gülyalı ilçesine yapılmakta olan yüksek katlı binalarla ilgili imar durumu önceki dönem yönetim tarafından belirlenmiş. Gülyalı da Başkan Ulaş Tepe yönetiminde yeni bir imar uygulaması kararı alınmamış.

       *

 Görüntüsü pek hoş olmayan Gülyalının eski yerleşim yeri karayolu ile Çikolata Park arasında kalan yapılarla ilgili "kentsel dönüşüme alınsın" önerinize Başkan Ulaş Tepe ilgili bölgenin yapısal durumunun tasarruf hakkının Ordu Büyükşehir Belediyesi'nde olduğunu, Gülyalı Belediyesi olarak eski binalarla ilgili bir yaptırımlarının olmadığını söyledi.

Başkan Ulaş Tepe en azından Altınordu'da olduğu gibi karayolu kenarında binaların giydirilebileceğini ifade etti.

       *

Bu konuda Başkan Ulaş Tepe'nin çözüm önerisi doğru olanıdır. Ordu ilimizin vitrini Altınordu, Fatsa ve Ünye ilçelerimiz değil. Ordu'ya giriş Gülyalı'dan başlıyor. Gülyalıyı ayırmanın, kenara itmenin gerekçesi varsa söylesinler. Havalimanına inen turist veya Devlet yöneticisi önce Gülyalıdan geçiyor.

Gülyalıyı da güzel görmek isterler...

        *

Gülyalıların "Ağanın Konağı" olarak bildiği Merkez Camii avlusu yanındaki eski yapı Karadeniz Bölgesi konut mimarisinin güzel bir örneği demiştik.

Yıllardır kullanılmayan, yıkılmaya yüz tutmuş bu bina öğrendik ki Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tescillenmiş. Ordu Büyükşehir Belediyesi'nce kamulaştırılması istenmiş.

Şimdilik duruyor, yıkılmadı ayakta...

Tarihi konağın tasarrufu da Gülyalı Belediyesi'nde değil maalesef...

        *

Daha düne kadar Ordu ilimizin bir balıkçı kasabası olan Gülyalı'nın balıkçı barınağı hakkında bile şehrin gelişmesinden, imarından sorumlu Belediyenin söz söyleme hakkının olmadığını öğrendik.

Üzüntü veren bir durum. 

Küçücük bir şehir ama ünü büyük!

Sorun ve sıkıntısı çok...

Bizler Gül şehrimizi güller kadar güzel görmek isteriz...