Geçen hafta yolumuz Giresun'a düştü. Kuzenimin kızı sevgili İrem, Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni başarıyla tamamlayıp avukat oldu, bürosunu açtı.

Şimdi Giresun Barosu'na kayıtlı mesleğini yapıyor.

Kendisine hayırlı olsun ziyareti yaptık.

Adaletin gerçekleşmesi adına yapacağı zor görevinde başarı diledik.

Kadın haklarının savunulmasında, kadınlarımızın, çocuklarımızın mağduriyetinin giderilmesinde özel önem vermesini konuştuk.

Cumhuriyetimizin aydın yüzü İrem Çetin avukat kızımıza başarı dileklerimle bu hafta Giresun'dan yazayım...

*

Komşu ilimiz Giresun yerleşim yeri düz, ova bir zemine kurulmamış. Karadenizin kıyısından hemen yükselen dağların yamaçlarında.

Yeşil, şipşirin bir kent.

Her tarafından tarih fışkırıyor.

Birlikte gezdiğimiz yabancı dostlarımız Giresun'u Giresun Üniversitesi Rektörlük bahçesinden seyrettiklerinde İtalya'nın Napoli kentine benzettiler.

Napoliyi Giresun'da görmekten mutlu olduklarını dile getirdiler.

Gerçi biz İtalya'nın ünlü şehri Napoli'ye gitmedik, görmedik, ancak fotoğraflarını karşılaştırdığımızde Napoli'ye benziyor. 

Komşu ilimizin Avrupa'da dünyaca ünlü bir kente benzetilmesi hoşumuza gitmedi değil.

*

Türk fındığını dünyaya tanıtan, fındığın başkenti yeşil Giresunumuz için söylenenlere gelirsek; "hoş değil". 

Bizlerin görüşü bir yana, dostlarımızın eleştirileri karşısında üzülmedik, mahcubiyet yaşamadık dersek doğruyu ifade etmemiş oluruz.

Sessiz kaldık, dinledik.

 * Giresun Kalesi çevresinde ve gövdesinde yapılan yapılaşma tarihi kimliğe yakışmıyor.

Surların üzerine konulmuş boy boy, renk renk binalar çirkin, tarihe ve tarihi dokuya ihanet gibi.

* Tarihi kalenin tarihçesinin derli toplu anlatan, kalenin haritasını, kapılarını, içerisindeki ayrıntılarını kalenin girişlerinde, kaleye giden yollarda ve Giresun kentinin muhtelif köşelerinde olmaması eksiklik...

* Kalede temizlik yeterli değil. Çevrede, kale içi yürüyüş yollarınında bolca sigara izmariti, çöpler ve kuruyemiş artıkları var. 

* Tarihi kalede yeme içme yerleri çok fazla. Dolayısıyla gürültü de...

* Araçla kale içine kadar gidilmesi, her yerin otoparka dönüştürülmesi tarihe saygısızlık ve keyfiyet olarak yorumlanabilir.

Olması gereken kaleye gidiş yayalaştırılmalı ve hatta kaleye şehirden merdivenle çıkılabilecek yürüyüş yolu yapılmalı. Bu tür projenin bir benzeri Ordumuzun Gülyalı ilçesi sınırlarında yer alan Yoroz Kent Ormanı'nda uygulanmış.

Ordu'da Boztepeye teleferikle çıkılırken Giresun kaleye 1923 basamaklı merdivenle çıkmak özel cazibe merkezi olur...

* En önemli eksiklik Kale ve Giresun ismiyle bütünleşmiş Osman Ağa Anıt Mezarı'nın yapılma şekli.

Osman Ağa mezarının yapı taşlarının kale ve Giresun çevresinde olmayan bir başka yerin granit taşıyla örülmüş. 

Giresun'a ve kalede bulunan taşlardan yapılı olmalıydı. Şimdiki hali  sıradan bir mezar diyebiliriz.

* Kale içerisinde bulunan su deposu yapıda kullanılan taş malzemeyle kaleyle bütünleştiği, ancak üzerindeki muslukların depoya hiç yakışmadığı ve uyum sağlamadığını gözlemledik.

* Giresun Kalesi günümüze kadar gelmiş milattan öncesinde yapılmış, yaşayan bir efsane, müze, adeta bir kütüphane.

Bir müzenin, kütüphanenin kurallarıyla sunumu olmalı. Yoksa kaleden çok bir piknik alanı, mesire yeri gibi.

Giresunun güzelliğine en büyük darbelerden biri de şehir içerisinden geçen Karadeniz sahil yolu vurmuş.

Bu yol Giresun'u mavi denizinden, kumsalından ayırmış. Birbirlerine yabancı iki komşu haline getirmiş.

Kimse kimsenin sesini duymuyor.

Keşke zamanında Karadeniz sahil yolu Ordu'da olduğu gibi Giresun şehrinin altından tünellerle veya çevresinden geçirilseydi. 

Çevre yolu yapılsaydı.

Denizin dalgaları Giresun'un türkülerine konu olan kumsallarını süsleyen kayıklarını ıslatmaya devam etseydi.

*

Giresun'un sokakları dar.

Araç trafiği çok fazla. 

Dar olan sokaklar ve Giresun'un eski yerleşim yerleri araç trafiğine kapatılıp yayalaştırılmalı.

Bizlerin bir iki saatlik ziyaretinde gözümüze ve gönlümüze hoş gelmeyenleri dile getirdik.

Kaleme aldıklarımız bir dostun önerileri veya görmek istedikleri olarak yorumlansın. 

Yetkililerimiz, Giresun'u yönetenler, yarınlara hazırlayanlar alınganlık göstermesinler.

Yoksa yabancı dostlarımızın ve bizlerin arzusu Giresun'u daha güzel görme isteği...