Hikmet Pala: İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları, sivillerin hiçbir şekilde gözetilmediği hatta özellikle hedef alındığı bir savaş haline gelmiştir. İsrail’in daha önce Gazze'deki bir hastaneyi bombalayarak 500’den fazla insanı katletmesinin üzerinden çok geçmedi ki bu kez de İsrail Refah’taki çadır kampını füzelerle vurmuştur. İnsanlık suçlarına yenilerini ekleyen İsrail, Refah’ta yine çocukları, yaşlıları ve masum sivil halkı katletmiştir.

Dünya’yı yöneten güçlerden İsrail’in bu katliamlarını engelleyecek somut bir adım gelmemektedir. Masum insanları hedef almaktan daha alçakça bir şey varsa o da dünyanın gözüne bakarak bu saldırıları inkâr etmektir.  Ağızlarından demokrasi ve özgürlük gibi kavramları düşürmeyen dünya liderlerinin birçoğu İsrail’in sırtını sıvazlamakta, bazıları ise göstermelik kınamalarla durumu geçiştirmektedir. Ne yazık ki bazı Arap ülkeleri de İsrail’in işlediği bu insanlık suçları karşısında sessiz kalmaktadır.

              Ne acıdır ki, 2. Dünya Savaşı döneminde insanlık tarihinin en büyük soykırımlarından birini yaşamış bir milletin kurduğu İsrail Devleti kendine yaşatılan büyük acıyı unutup Filistin halkına yönelik soykırımlarını sürdürmektedir.

Bu zalim durum karşısında umutla sarılacağımız tek şey, her ülkeden yükselen savaş ve soykırım karşıtı seslerdir. Dünya’nın her yerinde soykırıma karşı sesimizi daha da yükseltmek zorundayız. En yüksek sesle “Soykırım bir insanlık suçudur, İsrail soykırımcı bir devlettir” diye haykırmalıyız.

Biz Ordu’dan gücümüz yettiğince İsrail’in soykırımcı politikalarına ve insanlık suçlarına karşı sesimizi yükseltmek için buradayız. Her zaman barıştan, uygarlıktan ve insan hayatından yana tavır alan Eğitim-İş olarak altını çiziyoruz:

• Yeryüzünde hiçbir haklı kavga yoktur ki bebeklerin katledilmesini açıklayabilsin.

•  Yeryüzünde hiçbir haklı kavga yoktur ki o gün uyandığında günlük ihtiyaçlarını nasıl gidereceğini düşünmekten başka uğraşı olmayan insanların üstüne bomba yağdırmayı aklayabilsin.

•  Savaş bir insanlık suçudur! Medeni dünya, adının hakkını vererek hep bir ağızdan bu katliamı durdurmalıdır.

              İnsanlık tarihi bize sömürgecilerin kanla beslendiklerini defalarca göstermiştir. Bu kan ise mazlum halkların kanıdır. Emperyalizme karşı ilk Ulusal Kurtuluş Savaşını vererek, tüm mazlum halklara bağımsızlık ışığını tutan Türk milleti olarak Filistin halkının yanındayız.

Hayatının büyük bir bölümünü cephelerde geçirmiş büyük komutan Mustafa Kemal Atatürk’ün yaklaşık bir asır önce söylediği “Yurtta barış, dünyada barış” sözüyle altını çizdiği barış yanlısı politika, bugün dünyanın en acil ihtiyacı haline gelmiştir.  İnsanlığı kurtaracak ve ileri taşıyacak en önemli unsur adil ve kalıcı barıştır, bunu sağlamak tüm insanlığın vazifesidir!