Eğitim Sen'den 8 Mart Paneli...

Eğitim  Sen Ordu Şubesi tarafından düzenlenen panelde laiklik, kadına yönelik şiddet,  kadın emeği ve toplumsal eşitlik konuları tartışıldı.

Panelin kolaştırıcılığını Eğitim Sen Ordu Şube Başkanı Nursen Kaymaz'ın yaptığı panelde Öğretim görevlisi Dr. Coşkun Çelik ve Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Temsilcisi Dr. Gülsüm Kav konuşmacı olarak katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Eğitim Sen Ordu Şube Başkanı Nazım Hikmet'i "Kadınım" şiiriyle açarak, "167 yıl önce ABD'li kadının eşit işe eşit ücret için mücadelesinde katledilen kadınların çığlığıdır 8 Mart. Artık her 8 Mart'ta mücadelemizi yükseltiyoruz. AKP- MHP hükümetin uygulamaları nedeniyle sorunlar daha da arttı. Kadının adına bile yer vermeyen bakanlığımız var. Gittikçe laiklik aşınıyor. Kadınlar için laiklik vaz geçilmezdir. İstanbul Sözleşmenin vardı artık o da yok. Cemaat ve tarikatlara birlikte haklarımızı gasp etmeye başladılar. Kadın cinayetleri artıyor  iyi hal indirimi kullandırılıyor. Kadın olarak vardık, varız ve var olmaya devam edeceğiz." dedi.

Laiklik bir güvencesidir 

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Temsilcisi Dr. Gülsüm Kav ise laiklik konusuna değinerek, "Laiklik, tüm inançların güvencesidir. Anayasanın da tam istemediğini görüyoruz.  Kaiklik kadınları etkileyen, toplumsal eşitliği güvencesi ancak o da yok. Bir grup Çağlayan'da şeriat eylemi yaptı, Çağlayan Adliyesinden bir kişi ne oluyor demedi. Bizler bir şey yapınca engelleniyoruz. Bu eyleme ses çıkarılmadı. 

Laikliğe ve Anayasa'ya saldırı büyüyor. Bu durumda kadınlar daha fazla mağdur ediliyor. Laiklik karşıtlığı, kadınların tüm kazanılmış haklarına saldırıdır. MESEM, ÇEDES projeleriyle laik sistemden  uzaklaştırıyor. Laiklik basitçe din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması değildir. Sosyal haklara da yansıyor." dedi.

Toplumsal cinsiyet konusuna da değinerek, " Kadınların toplumsal cinsiyet eşitsizliğinde eski kalıpları tespit etme ve eşit yurttaş mücadelesidir.  Bize nasıl kadın olunmalı kalıpları oluşturuluyor.  Bu konuda erkeklere de kalıplar oluşturuluyor. Biyolojik e cinsel yönelimlerdeki farklılık toplumsal eşitsizlik oluşturmamalı. Yerel seçimlerde aday olan kadın oranı da ortada. Çalışma yaşamında da gerçekler ortada. Toplumsal yaşamda eşitsizlik içindeyiz. İstihdam da da aynı eşitsizlik var." diyerek kadın cinayetlerine karşı daha fazla örgütlenme çağrısı yaptı.

Kadın mücadelesi sınıfsaldır

Akademisyen Dr. Coşku Çelik de, kadın olarak birbirimizi yalnız bırakmayalım diyerek laiklik konusunda şunları söyledi: "Laiklik kadınların özgürleşmesi için olmazsa olmalıdır.  Modern devlet  geçmişteki devlet gibi efendisi değil,  hizmetçisidir. Devlet yurttaşların Eğitim hakkını eşit sağlamak zorundadır ama devlet bu hizmetlerden kolayca vaz geçiyor. Dini cemaatler ağıyla bunu tamamlıyor. Yardımlaşma dayanışma ağı ile yoksul kesimlerde geliştiriliyor. Kadınları cemaatlere daha fazla bağlıyor. Devlete sorumluluklarını anımsamak zorundayız."

Toplumsal eşitsizlik konusuna değinerek, "Kadınların ev işi çalışması karşılığı ücretini alsaydı devası bir rakam ortaya çıkıyor. Kadınlar emeği ödenmeyen işçiler durumda. Evde çalışan iş olarak tanınmıyor ayrıca işsiz de gözükmüyor.Şirketler evli erkek arıyor.  Bu da şirketler kadınların emeğini sömürmüş oluyor. Kayıt dışı çalışanların çoğu kadınlar. Erkeğin sigortasından yararlandığı için sigortasız çalıştırılıyor.  Bu durumda devlet nerede? Kadınların baskı altında tutulması sınıfsal tercihtir. Kadın mücadelesi sınıf mücadelesidir." dedi.

Katılanların sorularına verilen yanıtlarla panel sonlandı.