- 04:26 Diyarbakır Cezaevinden 76 Kişi Hastaneye Kaldırıldı
- 03:00 Maden Şehitleri Facianın 10. Yılında Anıldı
- 02:57 Gümüşhane'de Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevi Anıldı
- 01:34 Türk Dil Bayramı Kutlandı
- 01:20 Kastamonu'nun Yüksek Kesimlerine Kar Yağdı
- 01:09 TÜDKİYEB; "Çiftçilerimizin Milli Gelirden Aldığı Pay Artırılmalıdır"
- 17:45 ALTINORDU BELEDİYESİ PERSONELİNE İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ
- 17:42 Para Okçuluk Milli Takımı, Avrupa'da zirveyi hedefliyor
- 17:41 Türkiye Milli Karate Takımı, Avrupa şampiyonasını zirvede tamamladı
- 17:38 Bursalı Alperen, Uluslararası Caribou Matematik Yarışması'nda birinci oldu
- 17:38 Son Yolculuğuna Uğurlandı
- 17:30 YETENEKLER GÖRÜCÜYE ÇIKTI
- 17:31 Elektriğe rekor zam geliyor tarih belli oldu
- 17:29 Ordu’da servis minibüsünün refüje çarptığı kazada 12 kişi yaralandı
- 17:28 Sosyal Güvenlik Haftası Kutlanıyor!
Fındık Fiyatı
YENİ ANAYASA MI GELİYOR ?
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
"Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en karanlık dönemlerinden birini yaşadı"
Bugün 12 Eylül. Bundan tam 43 yıl önce Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en karanlık dönemlerinden birini yaşadı. Bir sağdan bir soldan mantığıyla 50 kişinin idam edildiği, velhasıl neredeyse her hanenin yaşanan acılardan nasibini aldığı o günler hafızalarımızdan asla silinmedi, silinmeyecek. Şu Ulucanlar Cezaevi'nin, Mamak Cezaevi'nin, Diyarbakır Cezaevi'nin, Sağmalcılar Cezaevi'nin dili olsa da o günleri anlatsa. İdamından sonra yargılandığı suçla ilgisinin olmadığı ortaya çıkan veya Hüseyin Kurumahmutoğlu gibi işkenceyle öldürülen gençlerimizin vebali darbecilerin yakasını öteki dünyada da bırakmayacaktır.
Darbenin üzerinden 7-8 yıl geçtikten sonra idamla yargılananlar dahil, dipçik darbeleriyle cezaevine tıkılanların tamamına yakını serbest kaldı. Sadece bu örnek bile yargılamasından infazına, tüm safhalarıyla yapılan işin ne kadar göstermelik olduğunun işaretidir.
"Elimizdeki metin hala bir darbe anayasasıdır"
Tabii 12 Eylül yönetiminin ülkemizin kabine sapladığı en büyük hançer, üzerinde halen konuştuğumuz, tartıştığımız 1982 darbe anayasasıdır. Her ne kadar 1987'den itibaren 23 kez değiştirilmiş, hatta 2017'de tarihi bir yönetim sistemi değişikliğine gidilmiş olsa da elimizdeki metin hala bir darbe anayasasıdır.
Yapılan değişikliklerin her biri elbette önemlidir ama her değişikliğin anayasanın yazım ve anlam bütünlüğünü bozduğu da bir gerçektir. Biz bu amaçla yaklaşık 10 yıl önce Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında bir yeni anayasa çalışması başlattık. Daha önceki anayasa değişikliklerine göre en geniş siyasi katılımlı bu çalışma, muhalefet partilerinin tabiri caizse yan çizmesiyle akim kaldı.