Cumhuriyet Halk Partisi Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, “Değişimi dönüşümü sadece Genel Başkandan ibaret gören,  diğer geçmiş parti üst yönetim kadrolarını kapsamayan bir değişim gerçek bir değişim asla olamaz” dedi.

CHP’de devam eden değişim tartışmasına Adıgülzel’den açıklama geldi.

Adıgüzel açıklamasında “Aslında parti politikalarının ve seçim sonuçlarının çoğundan sorumlu olduğu halde kendisini tüm süreçten azade sayan bir grup üst yönetici arkadaşımız, seçim sonrası toplumdaki ve örgütteki öfke ikliminde faturayı sadece Genel Başkan’a kesmeye çalışmıştır. Bu üst yönetici grup aralarından birini öne çıkararak kalanı da onun etrafında konumlanarak yeni bir yönetim oluşturma hesabı yapmaktadır. Ancak bu yönetim yeni bir yönetim olmayacaktır.

Bu ekibin kendisini de kapsamayan bir değişim süreciyle Genel Başkan bir kere değil 10 defa da değişse hiçbir şey değişmez.

Mesele sadece kadrolar da değildir.

Parti tüzüğü ve Parti programı da dâhil yeni bir örgüt yapılanmasını, yeni karar alma yöntemlerini, yeni bir siyaset anlayışını da konuşmalıyız.

Sadece Genel Başkan’dan ibaret değişim ancak bir koltuk değişimidir.

Bu yüzden tüm örgüt emekçilerimizin ve tüm halkımızın değişim ile ilgili tanımlamayı bir kelimeden ibaret “değişim” sözü ile değil "topyekûn değişim" ifadesi ile kapsamını ve içeriğini de ifade etmesinde, bunu da kongre ve kurultay süreçlerinde talep etmesinde büyük fayda görüyorum.

Secim sonrası öfke ikliminde bazı önde gelen parti yöneticilerinin durumu fırsata çevirerek, adeta öfkeyi örgütleyerek, kendi pozisyonları için geliştirdikleri siyasetin adı da "değişim" olarak ifade ediliyor.

Kendisi için değişim isteyenleri iyi analiz, etmek lazım. Bu şekilde hiçbir şey değişmeyeceği gibi daha kötüye gitmesi ihtimali de olasılık dâhilindedir. Yağmurdan kaçalım derken doluya tutulma zamanı değildir.

Önümüzde yerel secim sureci var. Kurumsal bir ittifak hukuku olası gözükmemektedir. Sandıkta taban ittifakı için parti olarak

belirleyici ve baskın bileşen olacaksak bir an önce kişisel hesapları bir yana bırakmak zorundayız” dedi.

Siyasette de yeni anayasa tartışmaları ve sosyal hayatta, eğitimde teokratik zorlamalar, laiklik karşıtı talepler giderek artacaktır. Bu

süreçte de CHP, Cumhuriyetimizin temel niteliklerinin korunmasında ana dayanak noktasıdır.

Böyle bir süreçte hiçbir sorumlu partilinin kişisel hesaplar ile şahsi gündem oluşturmaya hakkı yoktur.

Bizim yeni üst yönetim ve daha sonra da yeni bir Genel Başkan ile devam edecek süreçten önce serbest bir tartışma ve serbest bir yarışma ortamına ihtiyacımız vardır. Ama bunu yapmak yerine önceden etkin noktalarda olan bazı arkadaşların Genel Başkanı da Kurultay öncesi aradan çekerek, bir mıntıka temizliği, bir dikensiz gül bahçesinde makam sahibi olmak için medya dâhil her alanı kullanırken Genel Başkan’a karşı yürütülen yıpratma siyaseti partiye de ülkemize de zarar vermektedir. Kaçan göçen bir şey yok. Genel Başkanın yaşı belli, bundan sonrası için ifadeleri de belli. Bu ne hırstır?

Bu partinin daha sakin daha dingin analiz yapmaya, daha uzun süreye yayılmış tüzük ve program değişimine ve Kurultay ile bir büyük kadro değişimine ve vakti saati gediğinde de bir Genel Başkan değişimine ihtiyacı vardır.

İste topyekûn değişimden anlatmak istediğimiz budur. Eğer bu anlattıklarımızın biri dahi eksik olursa bu değişim gerçek ve sonuç getiren bir değişim olmayacaktır. Bu memleket faydasına, halk yararına, parti yararına değil sadece değişen yeni Genel Başkana ve onun etrafına konumlanan bilindik kadronun faydasına olacaktır.

Bir 10 yıl daha beklememek için bu topyekûn değişim ve yenilenmeye bugünden başlanmalıdır” dedi.