- 19:23 Petrol ve Doğalgaz Potansiyeli Görüşüldü
- 17:16 Astronot Tuva Cihangir Atasever, 8 Haziran'da Uzay Yolcusu
- 17:10 Samsun – Sarp Demiryolu için Tek Ses
- 17:06 İlk Ziyaretini Memleketine Yapacak
- 17:07 “HEMŞİRELERİN SESİNE KULAK VERİLMELİDİR”
- 17:03 Seray Yılmaz Hukuk Bürosu Açıldı
- 17:07 CHP, 26 Mayıs'ta Ankara'da "Büyük Emekli Mitingi" düzenleyecek
- 17:02 GÖREVİ DEVRALDI
- 16:59 Corona virüsü hortladı: FLiRT varyantı yayılıyor
- 17:00 Son Yolculuğuna Uğurlandı
- 16:55 Dünya Evine Girdiler
- 16:14 Uluslararası Aile Sempozyumu Gaziantep’te Başlıyor
- 16:11 Yumurtalık Kanserinde 9 Risk Faktörü
- 16:08 Nörolojik Rahatsızlıkların Çocukluk Döneminde Tedavi Mümkün!
- 16:01 KIRSAL HİZMETLER MÜDÜRLÜĞÜ KURULUYOR
Fındık Fiyatı
BAKAN BOZDAĞ'DAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR
HABER: KÜBRA ÇAKIR
Bir kanalın canlı yayınında seçim ile ilgili açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, yeni bir Anayasa’nın oluşturulması gerektiğine vurgu yaptı.
Anayasa da ki çünkü her değişikliğin ruhuna aykırı Anayasa’nın içerisine sinmiş bir darbe ruhu var. Değiştire değiştire bu darbe ruhunu bu Anayasa’dan çıkarmanın imkanı yok. Onun için bizim yeni bir Anayasa yapmamız lazım. Darbe ruhunu öldürmek ve ruhların savaş ettiği, fikirlerin savaş ettiği bir Anayasa’dan çıkmak, milletin benim dediği bir Anayasa yapmak için uğraştık. Çok uğraştık. Bakın Anayasa da en köklü reformları biz yaptık. 2010’da ve 2017’de yaptık. Ancak Anayasa’nın tümünü değiştirmek için muvaffak olamadık. Hatırlarsanız Sayın Köksal Toptan Meclis Başkanı iken, iç tüzük, Anayasa ve başka konularda uzlaşma komisyonu kurmak istedi. CHP Anayasa için uzlaşma komisyonu üye vermedi. Arkasından Cemil Çiçek Bey Meclis Başkanı olduğu dönemde Anayasa Uzlaşma Komisyonu kuruldu. Epey de çalıştı. Yani Anayasa’nın her bir maddesi tek tek değerlendirildi. 3 sene sonra Cemil Bey uzlaşma komisyonunu feshetmek zorunda kaldı. İsmail Kahraman Bey de bir uzlaşma komisyonu kurdu. Anayasa’da mutabakat komisyonu kurdu. O zaman, orada da maalesef 12 gün sürdü ömrü ve kurulmadan kapandı gitti.” Dedi.
“Şimdi biz bir şeyi gördük. Anayasa’yı tek başına değiştirme çoğunluğunu aziz milletimiz kimseye vermedi. Bir uzlaşmaya ihtiyaç var. AK Parti kendi çoğunluğu çok yüksek olmasına rağmen, komisyonda eşit üyeyle ve oybirliğiyle karara razı oldu. Yani biz bir fedakarlıkta yaptık. Eşit üye olsun. Biz oybirliği olsun yani CHP’nin rıza göstermediği 1 vekili bile ‘hayır’ dese değişiklik yapılmayacak. Biz bunu gösterdik ama buna rağmen maalesef yeni Anayasa’yı uzlaşma zemini olmadığı için başaramadık. İnşallah yeni dönemde uzlaşma zemini olur bunu başarırız.”
“MADEM İTTİFAK YAPIYORSUN PARTİSİNE GİT”
“Sayın Kılıçdaroğlu gitti görüştü. Mecliste görüştü. Partiye gidemedi. Yani madem ittifak yapıyorsun partisine git. Partiye gitmeye cesaret edemedi. Bunu da ben HDP'ye oy veren vatandaşlarımızın dikkatine sunmak isterim. Daha oylarına HDP'li vatandaşlarımızın ihtiyacı varken HDP'yi ziyaret etme cesaretini gösteremeyen birisi fotoğraf vermekten çekinen birisi acaba seçimden sonra oy alışverişinden sonra ihtiyacı kalmazsa o binaya, o binanın ardındakilere dönüp bakar mı? Bunu bir değerlendirmelerini özellikle onlardan istiyorum. İkincisi bu görüşmelerde birtakım aitleşmelerin olduğu anlaşılıyor. Çünkü daha önce HDP'li yetkililer kendi ilkelerini açıkladılar. Biz bunun etrafında bir araya gelmek istiyoruz dediler. Daha sonra da görüşme oldu. Görüşmeden sonra hem HDP eş başkanlarının hem de eski HDP'li şu anki HDP'lilerin yaptığı açıklamalara bakarsanız orada bir aitleşme olduğu açıktır. Sırrı Sakık da açıkla diyor. Bize verdiği sözleri. Başkaları da aynısını söylüyor. Konuştuklarımızı açıkla diyor. HDP'liler de meydanlarda konuştuklarının ipuçlarını veriyorlar. Yani ifadeleri şimdiye söz verildiği gibi o zaman burada dürüst siyasetin gereği çıkıp hangi sözleri verdiyseniz onu açıklamanız lazım. Ne sözü verdiniz siz? Hangi sözü verdiniz? Kamuoyunu açıklayın ki millet bu söz göre değerlendirsin takdirini kullansın reyini atsın. Ama verdikleri sözleri açıklamıyorlar. Fakat HDP'liler bu sözleri açıklıyor. İşte onların beyanlarına bakarsan bu dönem Öcalan'ın özgürlük dönemi. Acaba söz mü verdi mi? İşte Demirtaş’tır, Kavala’dır şunlar bunlar çıkacak. Söz mü verdi. Öte yandan yine hakeza yüz yıllık cumhuriyeti değiştireceğiz. Neyi değiştirecekler? Onun sözümü verildi. Yerel yönetimler özerklik şartı konusunda taahhütte mi bulunuldu? Başka başka bir sürü tartışma Başlıkları var. Bunların hepsinde birtakım beyanlar var. Diyanet'i kaldıracağız diyor bazı şey yeşil sol parti acaba Diyanet'i de kaldırma sözü mü verdi? Atatürk'ün kurduğu bir kurum. Anayasal bir kurum. Cumhuriyetin en önemli kurumlarından birisi, ne söz verdi, biz bilmiyoruz. Ben buradan da çağrı yapıyorum. Lütfen verdiğin sözleri dürüstçe, açıkça milletin gözünün içine baka baka açıklayın. Bir şu sözleri verdik. Öte yandan işte biz gelince falan özgür olacak, filan özgür olacak.”
“YARGIYA MÜDAHALE EDİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ”
“Bunlar Yargıya müdahaleden hep şikayet ediyorlar. Biz de yargıya kimsenin müdahale etmesini istemedik. Müdahale etmesine de izin vermeyeceğiz. Ama şimdi Sayın Kılıçdaroğlu yargıç. Hemen çıkacak. Ne yapacaksın? Berat mı vereceksin? Sen hakim misin? Savcı mısın? Yargıtay mısın? İstinaf mısın? E değilsin sen nasıl yapcaksın. Ha o zaman işte demek ki başka bir takım kanunu düzenlemeler yapacak. O zaman onu söyle. Biz gelince bunlar hemen çıkacak. Yani nasıl çıkacak? Mahkeme misin? CHP mahkeme midir? Karar mı verecek? Verilen kararları bozacak mı? Ne yapacak? Bunu da açıklaması lazım. Yargıya çok açık şekilde Sayın genel başkanının ve CHP tarafından nasıl müdahale edileceğine dair şimdiden çok üst düzey açıklamalar yapıyor. Hukuk tanımayacaklarına dair. Yani gelince biz diyor beşli çetenin mal varlığına el koyacağız. Ve hukuk devleti, Türkiye, beşli çete dediğin adam kim bu memlekete hizmet eden insanlar. Onlar onlara bir hakaret ediyor. Bu memleketin bir sürü dışarıda içeride yüz akı işler yapmış İnsanlarına hem iftira ediyor. Hem de arkasından diyor ki biz gelince ,, nasıl alacaksın sen? Hukuk devleti diyoruz, adalet diyoruz. Anayasa diyoruz, insan hakları diyoruz Sözleşme hürriyeti diyoruz. Bu insanların akıttığı teri nasıl alacaksın? Ben gelip koyacağım eşkıya mısın sen? Devlet eşkıyalık yapmaz. Devlet hukukla hareket eder. Hukuka göre davranır. Bakıyor gazeteleri geldiğimiz gün ertesi gün kapatacağız. Bir sürü gazeteyle ilgili açıklama yapıyorlar. Nerede hukuk, nerede adalet? Nasıl yapacaksınız? Şimdiden şu kadar söyleyeyim. Nasıl hukuku çiğneyeceklerini, nasıl adaleti inciteceklerini, nasıl yargıya müdahale edeceklerini, şimdiden açıklıyorlar. Adalet diyen, yargı bağımsızlığı diyen bu tür aklamalardan uzak durur.”