Fatsa ilçemizde yıllardır yaşanan siyanürle altın arayan madencilerinden canı yanan biz Ordulular aynı facianın Ulubey ilçemizde de yaşanmaması için hafta içinde tek yürek olup tek sesle "zehirlenmeye hayır" dediler.

Muhteşem bir kalabalık etkili bir tepkiydi.

Doğamıza, suyumuza ve fındığımıza sahip çıktık.

*

Eline ay yıldızlı bayrağını alan Ulubey kent meydanına koştu. Meydanı dolduran 7'den 70'e binlerce Ordulu kararlı duruşlarının karşılığını aldı ve Ankara'dan haber tez  geldi.

Ulubey'deki maden sahaları ihaleden çıkarılacağı (bir habere göre ihalenin ertelendiği) yetkililerce açıklanmış.

*

Yanlış her yerde yanlıştır.

Yanlışta ısrar edenler bir gün yanlış yaptıklarının farkına varırlar ama iş işten geçmiş olur.

İsterdik ki, bu yanlış halk meydanlara çıkmadan kaldırılsaydı.

İsterdik ki, siyanürle maden arama ihalesine cennet köşesi ilimizin yerel yöneticilerimiz, belediye başkanlarımız karşı dursalardı.

Ulubey meydanında ilk kürsüye çıkan onlar olsaydı.

 "Ordu'nun hiçbir köşesinde siyanürle altın çıkartılmaya müsadere etmeyeceğiz" diye ortalığı inletselerdi.

Hatırlatmakta fayda var mıdır bilemeyiz.

Ordulu yönetme emanetini günün idarecilerine verirken "can ve mal güvenliğimizi, sağlığımızı koruyun, Ordumuzu sizin ellerinize emanet ediyoruz, börtü böceğini, kurdunu kuşununun yaşamasını sağlayın" demişti.

Umutlar, beklentiler, güvenler sözde kaldı.

Doğasına, köyüne, ormanına, fındığına, suyuna, topraklarına, kurduna, kuşuna, börtü böceğine halkın kendisi sahip çıktı.

Ordulular yaşamın yok edilmesini "dur" dedi.

"SARPDERE GEÇİLMEZ" diye sesini yükseltti.

Doğamızı, suyumuzu,  fındığımızı yarınlara teslim aldığımız gibi teslim edeceğiz. 

*

Ulubeyimizin topraklarının altındaki madeninden üstündeki fındığımız çok daha değerli...

Bırak insanımızın sağlığını, Ordulular ormandaki kurdun, kuşun içeceği bir yudum suyun toprağın üstünde de altında da temiz akması için ünlü çevreci sivil toplum kuruluşu Greenpeace'den daha fazla sahalara çıkar biline...

*

Neticede bu topraklarda doğduk bu topraklarda öleceğiz.

Ancak birileri çok para kazanacak, zenginliğine zenginlik katacak diye siyanür zehri soluyarak ölmek istemiyoruz.

Kanserli bir Ordu'yu çocuklarımıza miras bırakmayacağız.

Kararlılığımız günlük değil sonuna kadar...