OKUMAK VE ÖĞRENMEK

Ahmet Yenin 2022-08-23 09:12:48

Kurtarıcı siz kendinizsiniz… Sizi yalnızca Allaha dost olup okumuş öğrenmiş, ilim, bilim ve sanat tahsil etmiş sizlerden başka kimse kurtaramaz aziz insanlar, aziz okurlar ve aziz Ünyeliler... Sizler okuyup öğrendikçe hem kendinizi ve ailenizi, hem de ülkenizi, Ünye’nizi ve insanlarınızı ve hatta insan dostu tüm canlıları kurtaracaksınız acı içinde kıvranarak köle misali yaşamaktan…

Saygıdeğer insanlar okurlar  sizlerle Yazar Hasan Hoslar kardeşimizin kaleme aldığı “Kurtarıcı Beklemeyin” başlıklı makalesini yaptığım mini yorumla paylaşarak, okumaktan imtina edip halen daha başkalarının ağzına bakarak köle misali başkalarına bağımlı olarak ve bu yüzden de sürünerek yaşam süren insanlarımızın okuyup öğrenerek hür ve bağımsız şekilde düşünerek ve birbirlerinin insani yaşam hakkına saygılı olarak huzur ve güven içerisinde,can,mal ve namus korkusu ve kuşkusu yaşamadan insanca yaşamalarına karınca kararınca katkımız olsun istedik…

Kurtarıcı beklemeyin aziz insanlar, aziz okurlar … Kurtarıcı sizsiniz. Kurtarıcı siz kendinizsiniz. Allah size kurtarıcı gönderdi. Kurtarıcı geldi, okudu, öğrendi sizlere de okuyun öğrenin başkalarının salyalı ağzına bakmaktan hem kendinizi ve ailenizi, hem de ülkenizi ve insanlarınızı kurtararak huzur ve güven içerisinde yaşam sürün birlikte yaşadıklarınıza da aynı minval üzere yaşam sürdürün dedi.

Okumayan öğrenmeyen, ilim, bilim, sanat tahsil etmeyen, dün, bugün ve halen daha olduğu cahil kalır. Cahil insan hem kendi sürünür, hem de birlikte fani dünyayı ve hayatı paylaştığı ülkesini ve insanlarını süründürür, aynen dün, bugün ve günümüz ülkesinde, Ünye’sinde ve dünyasında olduğu gibi… Okumak hem dünyayı ve hayatı, hem de ebediyeti öğrenmektir… Ebedi hayatı öğrenmek için devleti ve milleti satan fetö terör örgütü acı örneğindeki cahil, cühela, taciz tecavüz cinsi sapık yuvası, kendinden başkasını düşünmeyen Allah, din, iman ve insanlık düşmanı cemaat ve tarikat mensuplarından değil, devletin Atatürk Tarafından kurduğu diyanetten öğren. Ama Siz okuyup öğrendikçe köle misali birilerine l açarak, dilenerek, sürünerek yaşamaktan hem kendinizi ve ailenizi, hem de ülkenizi ve birlikte yaşadığınız insanlarınızı kurtarırsınız. Sizi sizden başkası, kurtarmaz, kurtaramaz. Sizi sadece siz kendiniz kurtarırsınız tabii okuyup öğrendikçe…

Kurtarıcı beklemeyin, o kurtarıcı hiçbir zaman gelmeyecek çünkü geldi. Her şeyi yazdı, anlattı, ama her şeyi, okumayı öğrendiğinizde özgürleşebilirsiniz. Devrimler yeni düşüncelerden, bilgiden doğar, cehaletten değil. Atatürkü okuyun, ama tekrar tekrar okuyun. Sonra "Gençliğe Hitabe"sini yine tekrar tekrar okuyun.

Kurtarıcı bekleyen halklar sürünmeye mahkûmdur. Okumayan halklar cahil kalmaya mahkûmdur. Ayrıca Atatürk bugün gelse siyasette olsa seçilmez. Çünkü bu cahil halk kendisini anlayamaz.

Atatürk seçimle gelmedi, devrimle geldi.

Kurtardı, yazdı, anlattı ve gitti.

Daha ne yapsın?

Okumak, okumak, okumak.

Bakın ne diyor?

"Çocukluğumda elime geçen iki kuruştan birini eğer kitaplara vermeseydim bu gün yapabildiğim işlerin hiçbirini yapamazdım” Buyurun Atatürk’ün gençliğe hitabesini okuyun

Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi

Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

“Çalışmadan, yorulmadan ve üretmeden, rahat yaşamak isteyen toplumlar; evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini daha sonra da istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkûmdurlar.” Mustafa Kemal AtatürkOKUMAK VE 

ÖĞRENMEK

Bu yazı toplam 511 defa okunmuştur

Anasayfa