MİLLET

Ahmet Yenin 2022-03-09 07:54:10

İşte ülkesinin ve insanlarının huzurlu ve güvenli geleceğinin hesabını yaptığı için savaşta ağır yaralanan askerler içinde ameliyatla sağlığına kavuşacağına inandığı askerlerin gözlerine değil yaralarına bakarak gelen yaralılar içinde evladı da olsa asla insanlığından ve icra ettiği kutsal mesleğinden taviz vermeyen devletçi ve milletçi Türk milletinden gele, gele tabi bencil makam mevkii sevdalısı aç gözlü paragöz idareciler sayesinde kendinden başkasını düşünmeyen sözde millet olduk çıktık.

Atatürk Türkiye’si cennet vatan ülke Türkiye Cumhuriyet’i devletini kurarak insanlarımızı anasız ve vatansız kalmaktan kurarak adını tarihe altın harflerle yazdırmayı başarmış doktor Tarık Nusret gibi kahramanlardan nasıl aldığınızı aradan geçen zaman içerisinde çağdaş ülkeler seviyesine çıkarmanız gereken güzel ülkemizi geçmiş karanlık günlere nasıl götürdüğünüzün hesabını senden sizden sonra yaşam sürecek olan torunların,dede, babaanne, anneanne amca size Atatürk nasıl bir Türkiye bıraktı siz bize nasıl bir Türkiye bıraktınız diye sorduğunda torunlarına Çanakkale kahramanlarından ağır yaralı oğluna morfin yapmayan Doktor Tarık Nusret’in yaptıklarını okuyun ve nasıl hesap vereceğinizi düşünün çalıyor ama çalışıyor zihniyetiyle gününü gün ederek cennet vatan ülkeyi yaşanmaz eden makarnacılar.

DOKTOR TARIK NUSRET'İ TANIRMISINIZ ?

Çok acılı bir hikayesi vardır.

Bilmemiz gereken..

Anlatmamız gereken..

Herkesin okuması gereken...

Çanakkale Savasında siperlerin gerisinde yaralı askerlerin en çok ihtiyaç duyduğu şey “Morfin“di.

Doktorlar yaralı askerlere ağrı kesici bulmakta zorlanıyordu. Bu yüzden bir nöbet tutuluyordu.

Hastaların ameliyatı için hazırlanan çadırın önüne bir masa kurulmuştu..

Sedye ile gelen her yaralı, burada masaya konuluyordu. Doktorun elinde enjektör, enjektörün içinde ağrı kesici..

Doktor ilk muayeneyi yapıyor ve yaşama olasılığı olan, ameliyat edilmesi halinde yaşayacağına inandığı askerlere ağrı kesici yapıyordu..

Oysa gelen her yaralının ağrı kesiciye ihtiyacı vardı. Fakat herkese yetecek kadar yoktu..

Doktor duygusal karar vermemek için yaralıların yüzüne bakmamakta, iyileşme şansı yüksek olan yaralılara ağrı kesici yapmaktaydı..

Yine doktorun önüne bir asker getirilir

Yaralının ağır yaralarına bakan doktor, askerin iyileşemeyeceğini öngörür ve ona ağrı kesiciyi yapmaz..

O sırada askerden iniltili bir ses duyulur..

“Baba!”

Herkesin gözü doktora çevrilir, yaralar içinde kıvranan asker doktorun öz oğludur..

Doktor buna rağmen yine ağrı kesiciyi oğluna yapmaz ve bir kaç saat sonra da oğlu şehit olur..

Doktor, şehit olan oğlunun cansız bedenine sarılır ve şöyle der:

“Affet oğlum, o senin hakkın değildi”

İşte bu topraklar hakkı olmadığı için tek bir ağrı kesiciyi bile oğlundan esirgeyen o güzel insanlar tarafından vatan yapılmıştır.

Ve bizim..

Çanakkale savaşını kazandığımız o tarihi anlardan biri de hiç şüphesiz Doktor Tarık Nusret’in hakkı olmadığı için öz oğluna ağrı kesici yapmadığı o an’dır..

Tarihin tozlu sayfalarına adını kazımış tüm kahramanlara sonsuz saygı ve minnetle...

İşte Atatürk Türkiye’si cennet vatan ülkemiz Türkiye cumhuriyeti devleti kendi kanından, canından biri olan ve ölümüne ramak kalan evladına dahi torpil yapmayıp elindeki sayılı morfini yaşama ihtimali yüksek bir başka ağır yaralı askere vurarak acısını dindirmekle kalmayıp yeniden hayata döndüren vatan kurucularımızdan Doktor Tarık Nusret devlet ve millet anlayışından, çalıyor ama çalışıyor diyerek makam sevdalısı şahsi çıkarcı, anlayışlıyla donatılmış makarnacı, kömürcü zillet olduk çıktık ne yazık ki diyor,saygılar sunuyorum..

Alıntıdır.

 

Bu yazı toplam 545 defa okunmuştur

Anasayfa