Eski Filmler “AİLE” Olmayı Öğretirdi...

Ahmet Yenin 2022-02-26 08:07:43

Eski filmler AİLE olmayı öğretirdi... Şimdi ki filmler ve diziler; nasıl ayrı yaşanır, nasıl eş aldatılır, aile düzeni nasıl bozulur, kadına şiddet nasıl yapılır, küçük yaşta eline nasıl silah alınır, cinayetler nasıl işlenir ...... ne yazık ki artarak varlığını sürdürüyor... Geldiğimiz nokta ürkütücü...

Sanatçı: Sanat kollarından birinde başarı gösteren kimseye sanatçı denir.

Sanattan önce, sanatçının ruhu vardır. Sanatçı bu ruhu yaratır. Sanatçı, duygularının dünyası yanında ruh ve ihtiyaçlardan doğmuş bir âleme de biçim verir. Sanatçı herkese benzemez. O duyar ve duyurur. O temizleyen, yükselten insandır.

Sanatçı, kelimenin en gerçek anlamı ile özgür olan insandır. Her yeni bilgi, sezgi ile başladığı için, sanatçı, bilginin ve filozofun daima önünde yürür; çünkü sanatçının görevi; bilgiyi aşarak, hayatı ve evreni saran sırrı aramaktır. Sanatçı, görmediğimizi görerek, sonra bize göstererek, çizgilerin, renklerin ve biçimlerin büyülü dilini bize öğreterek, tabiatı güzelleştirir.

Sanatçı; bütün’ün çıkarlarını dile getirmelidir. Büyük sanatçı kuvvetini bütünden alır. Sanatçı toplumu yansıttığı orantıda değer kazanır; toplum sanatçının geniş ölçüde faydalanması gereken bir kaynaktır. Okuyucu yazarını kendisinin seçtiğini sanır, hiç de öyle değil! Okuyucusunu seçen sanatçıdır.

Gerçek sanatçı yaratıcıdır, imgelemesini diğer insanlarda yaşatmak için yapıtlar yaratır. Kişiliğini kazanmak isteyen bir sanatçı, uzun yıllar hazırlanır, başka sanatçıların etkilerinden kurtulur, kendine özgü bir estetik yaratmasını bilir özde sanatçılarımızdan biri olan Perran Kutman gibi.

Bu toplumu anlamak o kadar zor ki...

Eşini ve çocuklarını terk edip, kızı yaşındaki ile aşk yaşayan adam profilleri yazılıyor senaryolara ve büyük beğeni topladı diyorlar...

Bu tür dizileri izlemeyeceğiz diyenler var ama bir o kadar da beğeni topluyor öyle mi? Sırf vakit geçirmek için yazılmış basit senaryolara ne zaman son vereceksiniz?

İnançlar alay konusu olmuş, en önemlisi de saygı yok olmuş.

Eski yeşilçam kıymetlilerinin böyle yapımlarda yer almaması gayet normal.

Eski filmler AİLE olmayı öğretirdi...

Şimdi ki filmler ve diziler; nasıl ayrı yaşanır, nasıl eş aldatılır, aile düzeni nasıl bozulur, kadına şiddet nasıl yapılır, küçük yaşta eline nasıl silah alınır, cinayetler nasıl işlenir ...... ne yazık ki artarak varlığını sürdürüyor... Geldiğimiz nokta ürkütücü...

Bu nedenle, bizlere çok büyük görevler düşmektedir.

Toplumsal değerlerimizi hiçe sayan filmlerin ve dizilerin kaldırılması gerekiyor.

Ayıya dayı demek bizde vardı da utanmadan basamak ve para uğruna babası yaşında adamlara aşkım demeye ne çok heveslilermiş kızlarımız.

Hem de bunlar eğitimli düzgün dediklerimizden olunca vay cahillere...

Gün geçtikçe bataklığa batıyoruz diyerek sözlerini noktalayan özde sanatçılarımızdan Perran Kutman hanımefendiyi devletin asıl sahibi milletten ziyade milletin seçerek görev ve yetki verdiği asıl duyması gereken bencil, karnı gözü bir türlü doymak bilmeyen idareciler duyarak kendilerine gelsinler de,günümüzde olduğu gibi kendi düşüncelerini ülkeye insanlara kendiler gibi çalışan iletişim (televizyon ) kanallarıyla insanlara olduğu gibi özgür sanatçılara dayatmadan herkesin,hepimizin misafir olarak bulunduğumuz ölümlü fani dünyada topyekun millet olarak huzur ve güven içerisinde birbirimizi sevgi ve saygıyla kucaklayarak hep beraber yaşayalım diyor, saygılar sunuyorum…

Bu yazı toplam 511 defa okunmuştur

Anasayfa