Benim Bu Ülkeye Bir Can Borcum Var...

Ahmet Yenin 2023-04-12 09:10:01

Evet, Yüce Allah’ın akıl vererek yarattığı ve akıl sağlığı yerinde dili, dini, ırkı ve rengi ne olursa olsun tüm insanların doğup büyüdükleri ve nüfus kütüğüne kayıtlı ülkelerine ve insanlarına insanlık borcu var.

Akıl sağlığı yerinde, Allah’ın cahillikten kurtulmaları için buyurduğu oku emri gereği okumuş öğrenmiş, sorarak, sorgulayarak yaşayan saygıdeğer okurlar, insanlar ve birlikte yaşadığımız Ünyeliler, bugün sizlerle Yazar Murat Demirocak kardeşimizin “Benim Bu Ülkeye Can Borcum Var “başlığı altında kaleme aldığı makalesini düşünmeden yaşadıkları için başkalarının aklıyla hareket ederek hem kendine, hem de ailesi ve ülkesiyle tüm insanlarına zarar veren insanlarımızın okuyup öğrenip düşünerek yaşamalarına karınca kararınca katkımız olsun istedik.

Düşünerek yaşamak ayrıcalıktır. Düşünerek yaşamak için Allah’ın oku emri gereği okuyup öğreneceksin. Düşünerek yaşayan hiçbir canlıya zarar vermeyeceği için ülkesi ve insanlarına faydalı insandır. Okumayan öğrenmeyen insan düşünmeden yaşar. Düşünmeden yaşayan insan başkalarının salyalı ağzına bakarak yaşadığı için ne kendine nede ülkesi ve insanlarına faydalı olmaz aksine zararlı olur. Düşünerek yaşayan insan istediği gibi hür ve özgür yaşar, Düşünmeden yaşayan insan ağzına baktıkları kişi ne kadar izin verirse o kadar yaşar. Buna yaşamak denilirse tabi. 

Başkalarının salyalı ağzına bakarak köle misali yaşamak istemiyorsan, Foka gibi okuyup öğrenecek ve düşünerek ülkeme ve insanlarıma can borcum var diyerek istediğin kadar hür ve özgür yaşayacaksın. 

1914 yılında İmroz Ayoi Theodori (Zeytinli) Köyü'nde doğmuştu. Bir evin iki oğlundan biriydi. İlkokulu İmroz'da okumuş lise eğitimini Heybeliada Ruhban Okulu'nda tamamlamıştı. 

Daha sonra da üniversite için yolu Atina'ya düşmüştü. Atina'da tıp okuyan Foka, zor yıllara denk gelmişti. 

Almanya Yunanistan'ı işgal etmiş, Akropol'ün tepelerinde Nazi bayrağı havalanmaya başlamıştı. 

Bir gün Alman işgali altındaki Atina'da Yunanistan Komunist parti militanları iki alman askerini öldürüyor sonrasında Almanlar o sokaktaki kadınlar ve çocukları bir duvara erkekleri de diğer duvara sıralıyor, zanlı erkekler arasında kimlik kontrolü yapılırken Foka TC pasaportunu çıkartıyor bunun üzerine Alman askerler onu kadınlar ve çocukların olduğu diğer duvara alıyor sonrasında ise erkeklerin olduğu duvarı kurşuna diziyorlar…

Bu tüyler ürperten hikaye Foka'nın hayatında bir dönüm noktası oluyor ki ağzından şu sözler çıkıyor '' Eğer bugün hayattaysam ve yaşıyorsam TC pasaportum sayesindedir, benim bu ülkeye bir can borcum var… 

Bu topraklarda doğdum bu topraklarda öleceğim…''

Okulunu bitirir bitirmez İstanbul'a dönen Foka, girdiği bir ara sınavla Türkiye'de doktorluk yapmaya hak kazandı İmroz'a doktor olarak atanır yine bu köyde doğup büyüyen Eleni hanım ile evlenip Takis ve Kosta isimli iki erkek evlatları olmuş.

1960 yılına kadar buradaki tek doktor olduğu için adadaki tıbbi her soruna çözüm olmaya çalışıyor Foka, bu süreçte burada doğan her çocuğun ebeliğini yapıyor. O dönemlerde çok fakirlik de var hastalarından para almıyor Foka, mahcup bir şekilde kaç para borcumuz var diye sorana da hiç borcun yok diyecek kadar da gönlü bol… 

Gökçeada'da köy köy ev ev gezen Foka Hipokrat yeminine tam anlamıyla sahip çıkmış bir adam. İki oğluna da mesleğini miras bırakmış. 1993 yılında bir gün hastasının evinden dönerken trafik kazası geçiriyor ve orada vefat ediyor..

Tüm ömrünü adadığı ve söz verdiği gibi can borcu bildiği topraklarda yatıyor şimdi…Rahmet ve saygıyla..

Bu yazı toplam 807 defa okunmuştur

Anasayfa