Biz Diyerek Yaşayan Güler Yüzlü Ünyeliden Eser Kalmadı…

Ahmet Yenin 2023-02-20 00:13:58

1930‘larda yaşayan Ünyeliler ile bugün Ünye’de yaşayan Ünyeliler arasında fark var mı takdirlerinize bırakıyorum diyen eğitimci Hasan Şimşek kardeşimize o eski, birbirlerine sevgi ve saygı ile bağlı, kimsenin kimseye sen benden bizden değilsin demeden, elinde avucunda olanı paylaşarak, sorarak, sorgulayarak insanca yaşayan iyi ve güzel ahlaklı vicdanlı Ünyeliler öldü gitti…

O iyi ve güzel ahlaklı vicdanlı Ünyeliler ölmeden göçüp gitmeden önceki Ünyeli sorarak sorgulayarak devletin ve milletin ortak ve adil çıkarını düşünerek yaşardı. Seni beni herkesi hatta insan dostu canlıları dahi düşünerek yaşadığını 2002 yılına kadar seçerek görev ve yetki verdiği adil seçilmiş ve atanmış sevk ve idarecileriyle sadece Ünye ye ve Ünyelilere değil ülke ve dünya kamuoyuna göstermiştir.

Ama bu güzel ahlaklı vicdanlı sıcak,samimi güler yüzlü insan sevgisi ve saygısıyla yanıp tutuşan eski Ünyelilerin yerini kendi kıymetini dahi bilmeyen,sormayan,sorgulamayan,düşünmeden yaşayan bencil acımasız sadece kendini düşünen gaddar Ünyeliler aldı…

Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Dr.Mehmet Hilmi Güler’in Ünye de tuhafiye esnaflığı yapmış rahmetli babası Baha Güler Bey tarafından 1930 yılında yazılan ve basılan ilk Ünye rehberinde Ünye’yi Ünye evlerini ve Ünye halkını o kadar güzel tarif etmiş ki diyen Ünye Ticaret ve Sanayi Odası eski başkanı eğitimci iş insanı Hasan Şimşek, sizlerde okuyun ve o günkü Ünye ve Ünyeliler sosyal ve ekonomik yönden ne durumda imiş, öğrenerek Ünye ve Ünyeliler hakkındaki var olan bilgilerinizi güncelleyin.

Eğitimci Hasan Şimşek kardeşimizin 1930’larda birbirine saygılı olarak omuz omuza yaşayan Ünyelilerle bugün birbirinden habersiz beni sokmayan yılan bin yaşasın zihniyetiyle Ünye’de yaşayan Ünyeliler arasında fark var mı,yok mu takdirlerinize bırakıyorum” Sözleriyle noktaladığı makalesini akıl sağlığı yerinde, düşünerek yaşayan saygıdeğer insanlar,okurlar ve Ünyeliler için yorumlayıp paylaşarak eski Ünye ve Ünyelileri günümüzün Ünye’si ve Ünyelileriyle mukayese ederek günümüzde olduğu gibi ben yerine biz diyerek yaşamalarına karınca kararınca katkımız olsun istedik.

Evet, eğitimci Hasan Şimşek kardeşimizin de üstüne basarak vurguladığı gibi o yılların Ünye’sinden ve Ünyelisinden eser kalmadı Ünye de Ünyeliler de…

Çünkü Ünye o yıllardan buyana ve halen daha tabiri caizse kendinden başkasını düşünmeyen, kendinden ve bir avuç yandaşından başkasına huzur ve güven içerisinde insanca yaşam hakkı tanımayan, karnını gözünü toprak doyurası, aç özlü basiretsiz seçilmiş ve atanmış bencil sevk ve idareciler yüzünden, o yıllarda

örnek insani yaşam süren Ünyelilerden ve Ünyelice söylemlerinden dolayı Küçük İstanbul olarak anılan Ünye’den eser kalmadı günümüz Ünye’sin de ve Ünyelisinde…

Ama inanıyoruz, insanlar cehaletten ve cahil idareciler yüzünden çok çektiği ve halen daha çekmeye devam ettiği ülke için, Ünyeliler de Ünye için istesin, bugün özlemle yad ettiğimiz eski ülkeyi ve beton olmayan ama son yıllarda yeşilden eser kalmayan eski Ünye’yi eski Ünyelileri, okuyup öğrenerek, ilim, bilim sanat tahsil ederek kendini değiştirip en önemli sermayesi olan aklını geliştirerek bundan sonrası için de olsa seçerek görev ve yetki verecekleri iyi ve güzel ahlaklı vicdanlı örnek idarecileri iş başına getirerek özlediği ve özlemle yad ettiği eski beton ile kirletilmemiş, her tarafı yem yeşil Ünye’yi istesin yeniden inşa edebilir.

İlk Ünye Rehberi

Ünye sahil kazaların içinde en işlek iskelelerden maduttur (Sayılmış, sayısı belli. Madut olmak:Sayılamak,bir şeye ait bulunmak) Vapurlar 3 mil mesafeye demirler.47 metre tulünde bir iskelesi vardır ki motorlar ve bilcümle kayıklar bu iskeleye yanaşırlar.

Ünye denizi; Taşhane burnu dolayı sile karayel, batı ve lodosa limandır.

Evler; Ünye evleri iki, üç, dört katlı binalardan mürekkep olup ekseriyetle Şarka müteveccih bulunduklarından bol ziya alırlar. Her ev bir bahçe ve bir sarnıca maliktir. Ünye de beton yoktur.

Köy evleri; Eğer ev ismi vermek lazım gelirse, bu evler umumiyetle birer katlı penceresiz binalardan ibarettir.

Şehirlerde vesaiti teshiniye; Sobalar, köylerde ocaklardırKasabalarda gıda; Bilumum sebzeler, balık ve ettir. Ekmek mısır ve buğday unundan yapılır.

Köylerde halkın gıdası, sebze, mısır, peynir, yumurta gibi şeylerden ibarettir. Ekmekleri mısır ekmeğidir.

Kasaba Halkının elbiseleri; Medeni ve malum kıyafettir. Köylüler zıpka, mintan giyerler. Hanımların yüzde sekseni kapalıdır. Kadınlar içinde pek az kısım şapka giyerler. İnce ve ruhen yükselmiş kadınlar azdır. Erkeklerde orta tabaka ekseriyeti teşkil eder. Münevverler az değildir. Edebiyattan, musikiden tiyatrodan anlayan gençler çoktur. Fakat böyle olmasına rağmen Ünye de hiçbir Kulüp, içtimai cemiyet ve birlikler uzun müddet yaşayamamıştır. Kimse bir diğer arkadaşının fikrine ittiba etmek istemez.

Daha doğrusu herkes benlik iddiasındadır. Bu sebeplere binaen bugün Türk ocağı uyku halinde bulunuyor. Ünye de esefle kaydedelim ki; spora ait bir iz bile yoktur

Bu yazı toplam 769 defa okunmuştur

Anasayfa