Yılmaz, binlerce üreticinin geçim kaynağı olan fındığın serbest piyasada her geçen gün değer kaybettiğini ve üreticilerin kaderine terk edildiğini belirtti.

Yılmaz, "Maliyeti 100 liranın üzerinde olan bir ürünün, geçen yıl ekim ayında 91.27 liradan işlem gördüğü serbest piyasada, enflasyonun bu denli yüksek olduğu bir dönemde, bir yıl sonra 105-110 lira bandında satılması kabul edilemez" ifadelerini kullanarak, bu durumun fındık üreticilerini zor durumda bıraktığını vurguladı. Özellikle kokarca zararlısının üreticiye büyük darbe vurduğunu ve üreticilerin fındığını 70-80 lira gibi düşük fiyatlarla satmak zorunda kaldığını belirten Yılmaz, "Bu durum yalnızca üreticiyi değil, aynı zamanda bölge ekonomisini de derinden sarsacaktır. Acil çözüm şarttır" dedi.

Enver Yılmaz, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) fındık alım şartlarını esnetmesi ve kokarcalı fındığı da alması gerektiğini savunarak, "TMO, 45 günlük ödeme süresini peşin sisteme dönüştürmeli ve ağır alım şartları revize edilmelidir. Ayrıca, serbest piyasada tekelci firmanın oluşturduğu karamsar tabloya müdahale etmeli ve dengeleyici rolünü etkin bir şekilde kullanmalıdır" diye ekledi.

Cumhur İttifakı milletvekillerinin bu soruna kayıtsız kaldığını belirten Yılmaz, "Onlar ne kadar kulaklarını kapatsa da, fındık üreticimiz yalnız değildir. Bölgemizin evladı, Genel Başkanımız Müsavat Dervişoğlu liderliğinde, fındık ürünümüzdeki adaletsiz fiyat politikasını gündemden düşürmeyeceğiz. Üreticimizin sesi olmaya devam edeceğiz" diyerek açıklamasını sonlandırdı.

Enver Yılmaz’ın bu açıklaması, fındık üreticilerinin yaşadığı sorunların kamuoyunda daha fazla yankı bulmasına neden oldu.

Duygu Baş Kurucu