Ordu ilimiz büyükşehir oldu ama "büyükşehir" kimliğine aradan yıllar geçmesine rağmen bir türlü alışamadı, kavuşamadı, ağırlığını yaşayamadı.

Ne kırsalda köylümüz, ne karadenizin dalgalarının yaladığı kumların, kumsalların kenarında  şehirlimiz büyükşehirli olabilmek nasıl bir şey farkını göremedi.

Bakıyorsun büyükşehir olmayan komşu Giresun ilimizde kentte, köyde, Ordu ilimizde yapılan hizmet altyapıları aynısı veya daha fazlası yapılıyor. Kırsalda asfalt yollardan, beton yollara, üniversitenin farklı farklı fakültelerinden yüksek okullarına, hastanelere, yeni yeni resmi kurumların hizmet binalarına varana dek inşa ediliyor, hizmete açılıyor. Sanayi ve altyapı tesisleşmesinde başarılı hikayeleri duyuyor, şahit oluyoruz.

Demek ki büyükşehir olmak hizmetin fazlasını getirmiyor. Devlet altyapı yatırımlarını büyük küçük her yere ihtiyaca ve halkın isteklerine göre yapıyor. 

*

Mesela, Ordu ilimiz büyükşehir olmanın ağırlığını koyup geçen yıllarda Türkiyemizin demiryolu ağına Ordu ilimizi dahil edemedi.

*

Fındığı en çok üreten il olmamıza rağmen ihracatını bu şehirden yapamadı. Fiyatını belirleyecek borsasını kuramadı.

*

İlimiz Orta Karadeniz Bölgesi'nin tam orta noktasında olmasına rağmen ürettiklerini gösterebileceği, pazarlayabileceği doğru dürüst bir fuar düzenleyemedi.

2'nci, 3'üncü Organize Sanayi Bölgeleri açmadı.

*

Ordu ilimiz büyükşehir oldu olmasına ancak, ilimizin il oluşundan bu yana kendisi il olmak için uğraş veren, her fırsatını bulduğunda eyleme geçen Ünye ilçemizin il olma hayali büyükşehir olduğumuz dönemde de devam etti.

Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada tartışılan yeni il olacak ilçeler arasında Ünye ilçemiz il haritasını bile yayımladı.

"Büyük" olduğumuz dönemde büyüklüğümüzün keyfini yaşayıp artısını göremediysek parçalara ayrılıp bölük pörçük olduğumuzda ne oluruz Allah bilir.

* 

Şimdi hazır "büyük" adımız varken komşumuz Giresun'da yanımıza alalım Cumhuriyetimizin 100 yılında, 2023 yılına girdiğimizde Ordu ilimizi Türkiyemizin demiryolu ağına kâğıt üzerinde de olsa dahil edelim.

Büyük bir hizmeti büyükşehir adımızla  isteyelim. Samsun' dan Sarpa, ya da Sivas' dan Ordu-Giresun ilinin orta noktası Piraziz'e tren gelmesini sağlayalım.

Devletimizin yatırım programına aldıralım.

Yoksa kaz, ördek, domates, patlıcan fidesi vermekle, incik, boncuk dağıtmakla büfe, şarküteri açmakla (yanlış anlaşılmasın kesinlikle bunlarda olsun, önemsediğimiz, değer, kıymet verdiğimiz hizmetler) büyük büyük olamayız.

Kalkınmanın, gelişmişliğin olmazsa olmazı ulaşımda yüksek standarta ulaşmaktır. Bu yüksekliğin biri de demiryoludur. 

Vakti de çok geçmiştir.

Çok önceleri kentimizi trenle buluşturmalıydık.

Ankara'ya, İstanbul'a trenle gidiyor olmalıydık.

Demiryolu istemek hakkımız.

Yapmak da devletimizi yönetenlerin görevi...