İdareciler iyi ve güzel ahlakı vicdanlı insanlardan seçilse,tabii seçenlerde iyi ve güzel ahlaklı vicdanlı olacaklar ki dün,bugün ve halen daha tüm toplum olarak dert yandığımız fakirlik ve yoksulluk tarih olur.Böylece ne dert kalır nede tasa.Herkes gül gibi huzur ve güven içerisinde yaşar gider.…!

Sorumluluk duygusuyla yaşayan fakir, yoksul tüm saygıdeğer okurlar ve insanlar, bugün sizlerle emekli Savcı, Hak Hukuk ve Adalet insanı Arabulucu Av. Metin Kazan’ın  yazar George Orwell'in kitabında yer verdiği üç tip insan konusundan  esinlenerek kaleme aldığı bu özel ve önemli makalesini yaptığım mini yorumla anlayarak rahat yaşamak isteyip de bunu bir türlü başaramayan ve halk arasında aşağı gelir seviyesi düşük,garip guraba, yani fakir ve yoksul olarak anılan ve bilinen kesimlerin anlayıp kendilerine gelmeleri için paylaştım.Paylaştım ki dünyaya gözlerini fakir ve yoksul olarak açan bunca insan ömür boyu fakir kalacak,dünyaya geldiği gibi hayata fakir ve yoksul olarak devam edecek  diye kayıt yok,olmaz,olmamalı.Ama oluyor.Peki neden oluyor.Biraz fakirin ve yoksulun kendinden,en çokta keyfi bozulacağından korkan kendinden başkasını düşünmeyen bencil,idareciler yüzünden.İdareciler insan olsa,insan insana bu kadar eziyet etmez…

Toplumsal Tabakalaşma ve Devinim" üzerine önemli bir tespiti, George Orwell'in 1984 romanında buldum:

"...Bilinen tarih boyunca, olasılıkla Neolitik Çağ'ın sona ermesinden bu yana, dünyada üç tür insan olagelmiştir: Yüksek, Orta ve Aşağı.

Bu üç kesimin amaçları asla uzlaştırılamaz. Yüksek kesimin amacı, bulunduğu yeri korumaktır. 

Orta kesimin amacı, Yüksek kesimle yer değiştirmektir. 

Aşağı kesimin amacı ise, bir amacı varsa kuşkusuz, çünkü Aşağı kesimin temel özelliği, ağır ve sıkıcı işlerin altında çoğu zaman gündelik yaşam dışında hiçbir şeyin bilincine varamayacak kadar ezilmesidir, tüm ayrımları ortadan kaldırmak ve tüm insanların eşit olacağı bir toplum yaratmaktır.

Ana çizgisi değişmeyen bir savaşım tarihi tekrarlanıp durmaktadır. Yüksek kesimin uzun dönemler boyunca iktidarı güvenli bir biçimde elinde tuttuğu görülmüş, ancak eninde sonunda ya kendine olan inancını ya da güçlü bir biçimde yönetme yeteneğini yitirdiği, hatta her ikisini birden yitirdiği dönemler hep yaşanmıştır. 

Böyle dönemlerde, özgürlük ve adalet uğruna savaşıyor görünerek Aşağı kesimi de yanına alan Orta kesim tarafından devrilmiştir. 

Ne var ki, Orta kesim, hedefine ulaşır ulaşmaz, Aşağı kesimi, eski kölelik konumuna geri gönderir ve kendisi Yüksek kesim konumuna geçer. 

Çok geçmeden, öteki kesimlerin birinden ya da her ikisinden de kopan yeni bir Orta kesim ortaya çıkar ve savaşım yeniden başlar. 

Bu üç kesimden, hedeflerine geçici de olsa hiçbir zaman ulaşamayan, yalnızca Aşağı kesimdir."

Aşağı kesim, yani halk arasında günlük yaşayarak geçinmeye çalışan fakir ve yoksul yardıma muhtaç kesim, dün olduğu bugün ve yarın kısacası ömrü boyunca sürünmeye ezilmeye mahkûmdur.Peki bu aşağı kesim ömrünü sürünerek,dilenerek,hep başkalarına el açarak mı geçirecek.Hayır,kendisi isterse geçmişten günümüze kadar olduğu gibi hayatını sürünerek geçirmeyecek,geçirmez de.

Aşağı kesim yani,toplumun fakir ve yoksulları yüce Allah’ın  indirdiği kutsal kitabımız insanlığın rehberi Kuran’ı Kerim’de ne buyuruyor yüce Allah,dünyanın en önemli akıl sahibi canlısı insanlar ile insan dostu tüm canlıların en büyük baş belası cehalet diyor.Cehaletten kurtuluşun tek yolu okumak öğrenmek diyor.Bu yüzden yarattığı tüm kullarına “OKU” ey kulum OKU diyor.Okumadan,öğrenmeden,ilim,bilim sanat tahsil etmeden sana bu dünyada okumamış cahillerin seçtiği bencil idareciler yüzünden rahat yok diyor…

Neymiş aziz insanlar akıl insanın en önemli sermayesiymiş.Kim ki okuyup öğrenerek aklını geliştirir fani dünyada rahat eder,okumayan öğrenmeyenlerde aşağı sınıfta fakir ve yoksul içinde kalarak sadece kendileri değil tüm ailesi ve evlatlarıyla birlikte sürünür.

Okuyun öğrenin başkalarının salyalı ağzına bakmak yerine kendi aklınızla hareket ederek hem kendiniz,hem de aileniz ve evlatlarınız,kısacası topyekun millet ve ülke olarak rahat edin, hep birlikte huzur ve güven içerisinde gül gibi yaşayın diyor, saygılar sunuyorum.

Kaynak: George Orwell/1984/Anonim Yayıncılık/ Çeviren Şerif Özüaydın/ İstanbul 2021